Sansürün yıllardır gazeteci tutuklama, ekran karartma ve haber yasaklama gibi uygulamalarla devam ettiğini söyleyen Başkan Kolaylı, “Gazetecilerin 24 Temmuz 1908 tarihinde gerçekleştirdiği onurlu direniş sonucu kalkan sansür, ne yazık ki aradan geçen on yıllar içinde yapılan çeşitli yasal düzenleme ve baskılarla yeniden gündeme gelmiştir. Bugün yaşadığımız çeşitli uygulamalara bakıldığında, sansürün kalkmadığını, aksine etkisini arttırarak devam ettirdiğini üzülerek görmekteyiz” şeklinde konuştu.
"Basın özgürlüğünü kısıtlayan maddelerin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir”
Kolaylı, “Sansür günümüzde bazen gazeteci tutuklama, bazen ekran karartma, bazen ‘haber yasaklama’, bazen boykot gibi uygulamalarla devam etmektedir” dedi.
Başkan Kolaylı açıklamasına şöyle devam etti: “Düşüncelerini yazdıkları, söyledikleri, röportaj ve haber yaptıkları gerekçesiyle meslektaşlarımız gözaltına alınmakta, yargılanmakta, cezayı gerektirmeyecek basit suçlamalarla, uzun süreli tutuklamalarla özgürlükleri elinden alınmakta ve hapse atılmaktadır. Bunlar sadece mesleğimize değil, doğrudan kamuoyunun haber alma hakkına yönelmiş uygulamalardır. Sansürün gerçek anlamda önlenmesi için Türk Ceza Kanunu’nda ve Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan ve darbe dönemlerinden bu yana değişmeyen basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddelerin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.”
"24 Temmuzlar bizler için bayram olmayacaktır"
“Dileğimiz gazetecilerin yazdıkları yazılar ve haberler nedeniyle tutuklanmadığı, doğru ve tarafsız haberlerini özgürce yazabildiği, ekranların karartılmadığı, medyalara ve haber ajanslarına boykot uygulanmadığı, haber yasaklama, gerçeği çarpıtma, gizleme veya çeşitli tehdit ve yaptırımlarla sansür uygulanmadığı günlere ulaşmaktır şeklinde konuşan Kolaylı, “Aksi takdirde 24 Temmuzlar bizler için bayram olmayacaktır. Bu nedenle bu yıl da 24 Temmuz’u Basın Bayramı olarak değil, dayanışma günü olarak görüyor, bu düşünceyle kutluyoruz” sözlerini tamamladı.